Evlilik sadece sıradan bir aile kurumu değildir. Bazılarına göre namusun korunması, huzurun bina edilmesi, naif ve emanet olarak verilen kadına sahip çıkılması olarak yorumlanırken, maalesef ki bazılarına göre sadece basit bir tercih ve birliktelikten ibarettir. Evet, belki eski zamanlarda olduğu gibi aşırı bir anlam yükleyerek, yanlış bir tercih yapıldığı fark edilse bile acı çeke çeke devam etmemek gerekir. Fakat şimdiki zamanda olduğu gibi basite de alınmamalıdır. Zira düşüncelerde basitleştirildikçe kurulup bozulması da pek bir şey ifade etmiyor.
Eskiye Nazaran Evliliğin Önemi
Daha düne kadar genç kızlar gelinliği giymek için onlarca hayal kurarlardı. Ayrıca onlara göre gelinlikten sonra giyilecek tek beyaz kıyafette kefendi. Evet, belki bu kadar hassas düşünmemek ve abartarak gözde büyütmemek gerekirdi. Fakat şu an olduğu gibi de basite indirilmemeliydi. Yanlış olan eski görüş ve düşünceler değiştirilirken yeni bir yanlış oluşturulmamalı ve kutsal sayılan aile birliği ve düzeni de ayaklar altına serilmemeliydi. Fakat olan oldu ve düşüncelere yerleşen maalesef ki yerleşti. Aile düzeni Türk toplumunun temelinde var olan önem ve ihtimam gösterilen bir müessesedir. Bu yüzden hala önem verenler tekrar değerini yücelterek ve yapılan yanlışlar düzelecektir.
Evliliklerin Azalan Sayısı
Maalesef ki her geçen yıl evlilik planlarını da hafızalardan alıp götürüyor. Fazla nişanlı kalmanın ar sayıldığı toplumda, artık yüzük takarak bir ilişkinin isminin koyulması ve bunda acele edilmesi ayıplanır oldu. Hal böyle olunca evlilikler de azaldı. Mutsuz çiftler örnek alınarak evlilik müessesesi kötülendi. Bu sebeple de önceki yıllara oranla evlilik sayısı git gide azalıyor. Örneğin 2017 yılında evlenen çiftlerin sayısı 569.459 iken, 2018 yılında 553.202 ye düştü. Böylelikle bir sene içerisinde yüzde 2.9 oranla evlenen çiftlerin sayısı azaldı. 2019 yılında ise yüzde 2.3 lük bir oranla azalarak evlenen çiftlerin sayısı 541.424 e düştü. Her sonraki yılda evlenenlerin sayısının azalması, evliliğin gözler ve gönüllerde de önemini yitirdiğine işaret ediyor.
Günden Güne Artan Boşanmalar
Evliliklerin azalması yetmiyor maalesef boşanan ve ayrılan çiftlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Durumun bu şekilde olması insanların evliliğe olan ilgisinin ve inancının azaldığına alamettir. Boşanmaya çekinen ve yanlış gören insanlar, artık kimseye minnet etmiyor ve eşlerinin kötü huylarına odaklanarak terk etmeye bahane arıyor. Böylelikle de boşanan insanlar halk arasında haklı sayılıyor. Yıllara göre boşanma oranları incelendiğinde 2017 yılında boşanan çiftlerin sayısı 128.411 iken, bu oran 2018 yılında yüzde 10.9 artarak 142.408 sayısına ulaşıyor. 2019 yılında ise 155.47 sayısına ulaşmış ve yüzde 8 oranında artmıştır. Yani maalesef ki evlilik oranları boşanma işlemlerinin yanında çok fazla azalarak, boşanmalar her yeni yılda daha da katlanıyor.
Türkiye’de evlilik ve boşanma oranları 2018 yılında yüzde 10.9 artarak 142.408 sayısına ulaşıyor. 2019 yılında ise 155.47 sayısına ulaşmıştır.